Milyonlarca seçenek arasından sürekli bir seçim yapıp hayatımızın ne kadar farklılaşabileceğini görebilseydik, bunu deneyimlemek ister miydik?
Matt Haig, orijinal adı The Midnight Library olan bu kitabını 2020 yılında okuyucu ile buluşturdu. Özellikle pandemi dönemine denk gelmesiyle birlikte, sıkışmışlık, kendine yer bulamama ve pişmanlık gibi temaları işlemesi sebebiyle oldukça popüler oldu.
Kitap aynı zamanda yazarın hayal gücünün ne denli geniş olduğunu gösteren önemli bir eser. Sanırım bütün kitaplarını aynı zevkle okuyacağım bir yazar olarak hayatımda yer edindi.

Dijital illüstrasyon
Ana Karakter – Nora Seed
Ana karakterimiz Nora Seed, değer verdiği hemen her şeyi kaybettikten sonra derin bir mutsuzluğa sürüklenir. Bu mutsuzluk kendi hayatını sorgulamasına ve nihayetinde kendi yaşamına son vermek istemesine yol açar. Hiçbir şey istediği gibi olmamıştır, hatta belki de istediği hayatın bir adım bile yanına yaklaşmamıştır. Elinde olanları da kaybettikten sonra intihar mektubunu hazırlar.
Bu süreçte, çocukluğundan tanıdığı kütüphaneci Bayan Elm’in desteğini hatırlasa da bu yeterli olmaz. Her ne kadar dışardan destek insanlara bir amaç edinme konusunda yardımcı olsa da, son noktada pek de faydası dokunmayacaktır. Kendi intihar mektubunu da hazırladıktan sonra hayatına son verme girişimini gerçekleştirir ve kendisini bir anda milyonlarca seçeneğinin bulunduğu Gece Yarısı Kütüphanesi’nde bulur.
Gece Yarısı Kütüphanesi’ndeki Yolculuk
Burası dev bir kütüphanedir. Nora başlangıçta hiçbir şeyi anlamaz, nasıl geldiğini bilemez ve korku içinde etrafına bakınır. Öldü mü ölmedi mi, hala yaşıyor mu, acaba intihar girişimi başarısız oldu da arafta mı kaldı gibi sorularla birlikte kütüphaneyi incelemeye başlar.
Kütüphaneden bir ses yükselir ve baktığında gördüğü kişi Bayan Elm olur.
Bayan Elm ona şöyle seslenir:
“Yaşamla ölüm arasında bir kütüphane var. Bu kütüphanedeki raflar sonsuza kadar gider. Her kitap yaşamış olabileceğin başka bir hayatı yaşama şansını sunar sana. Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı bazı konularda farklı davranır mıydın?”
Kitabın asıl konusu bu cümlenin içinde saklı;
Hayatlarımızdaki pişmanlıkları telafi etme şansımız olsa, başka bir yolu seçer miydik?
Nora, bu sözlerden sonra öldüğünü düşünür. Çok da haksız sayılmaz çünkü ölümle yaşam arasında kalmıştır ve kendisine alternatif hayatları deneyimleme şansı verilmiştir. Belki burada deneyimlediği bir hayatta mutlu olup o hayatı yaşamaya başlayacaktır. Belki de aslında hiçbir seçenek ona bir yaşam amacı vermeyecek ve ölüme doğru yola çıkacaktır.
Pişmanlıklar ve Alternatif Hayatlar
Kütüphanedeki kitaplardan biri Pişmanlıklar Kitabı‘dır. Bu, Nora’nın yaşadığı hayatın tüm kaydını içeren bir kitaptır. Kitabı açtığında tüm pişmanlıklarıyla yüzleşir ve bu ona çok fazla gelir. Hızla kapatır ve diğer kitaplardan birini seçer.
Denediği ilk alternatif hayat aslında hayal ettiği gibi değildir. Kitabı kapattığında hâlâ ölmek istemektedir. Farklı hayatlar deneyimledikçe anlar ki başka bir yaşam biçimi, düşündüğü kadar “kurtarıcı” olmayabilir.
Bu kısım bana şunu düşündürüyor: Negatif deneyimler, pozitif deneyimler kadar öğreticidir. Başkalarının hayatlarına imrenerek bakmak kolaydır ama kendi hayatımızı değiştirmek çaba gerektirir.
Kitabın Verdiği Mesaj
Kitabın en değerli mesajlarından biri şu:
“Her yere gidip herkesle tanışamaz, istediğimiz her mesleği yapamayız tabii ama o hayatlarda hissedeceklerimizin çoğunu hissedebiliriz yine de… Her şey olabilmek için her şeyi yapmamız gerekmiyor çünkü zaten sonsuzuz. Yaşadığımız her an sonsuz olası geleceğe gebe.”
Özetle: Geçmişi değiştirmek yerine mevcut hayatımızı anlamlandırmak ve adım atmak çok daha kıymetli. Biraz an’da kalmak, bir şeyleri kontrol etme çabasını bırakmak belki de en sağlıklı yol.
Yorum
Bu kitap, seçimlerimizin yükünü ve özgürlüğünü aynı anda taşıdığımızı hatırlatıyor.
Vazgeçmek çoğu zaman en kolay yol. Nora gibi “ben ölmek istiyorum” demek bir vazgeçiştir. Oysa belki de sorunlar, bir sonraki adımda yavaş yavaş çözüme kavuşacaktır.
Elbette söylemesi kolay, yaşamak zor. Pişmanlık ve tükenmişlik modern çağın büyük meseleleri. Yine de bu kitap, umutlu bir pencere açıyor: Farklı yollar, sadece ihtimaller.
Çarpıcı Alıntı
“Her şey olabilmek için her şeyi yapmamız gerekmiyor çünkü zaten sonsuzuz.”
Bu cümleyi uzun süre aklımdan çıkaramayacağım. Neredeyse tanıştığım tüm insanlar farklı hayatlar yaşamak istiyor ve şu anki hayatlarından memnun değiller. Bunun sebebi önümüzdeki hayatta neler yapabileceğimizi bilmiyor olmak gibi geliyor. Biraz çaba ve gayretle belki de hayallerimizi süsleyen o alternatif hayatlardan birini yaşama şansını elde edebiliriz.
Pişmanlık umut ile biraz kardeş iki olgu gibi geliyor. Umut varsa pişmanlıklardan ders çıkarıp hayatımıza devam edebiliriz, hatta pişmanlıklar sayesinde daha da güzel yollar ve alternatifler seçebiliriz. Hayat milyonlarca alternatifle dolu, bunları deneyimleyerek yaşamak kadar güzel bir şey var mı bilemiyorum. Evet, bazen korkutucu olabiliyor bu alternatifler. Ya da çok dibe battığımızda kalkmak gerçekten zor olabiliyor ancak umut varsa pişmanlıklar her zaman yol gösterici olacaktır.
Kendimce
Sizce pişmanlıklarımız hayatımızı nasıl şekillendiriyor?
Sizin de fikirlerinizi merak ediyorum
© Satır Defteri 2025
#KitapÖzeti #MattHaig #KitapYorumları #KişiselGelişim #AlternatifHayatlar

Bir yanıt yazın